7 Mar 2010

Gününde Olmanın Özellikleri



Performans alanlarında çalışan kişilerle yapılan görüşmelerde, en iyi performansın görüldüğü zamanlar, evrensel bir çerçevede incelendiğinde belirtilen ortak durum söz konusu: “O gün her şey istediğim gibi gitti,” “Hiç hata yapmadım,” “Çok iyi hissediyordum,” “Sanki o gün başka hiçbir şey aklımda yoktu.”

Üst düzey performans sergileyen oyuncular, dansçılar, sporcular bu üst düzey performanslarını sergiledikleri günü
sıklıkla şans eseri olarak tanımlar, “Günümdeydim” derler. Ayrıntılara bakıldığında, şanstan çok optimum enerji düzeyi ve iyi kullanılan bir dizi zihinsel/psikolojik/bedensel beceri ile karşılaşıyoruz. Bu özellikleri bilmek ve bu farkındalıkla çalışmak, kişiye eksik olduğunu gördüğü yanları geliştirebilme fırsatı verebilir. “Gününde” olmanın özellikleri şu şekilde:

1. Rahat: Zihin sakin ve beden harekete hazır… Bu durumun sağlanabilmesi için de normal canlılık düzeyinin biraz üstü yeterli.

2. Kendinden emin: Kendinden emin olan, korkmayan kişi duruşu, yürüyüşü, beden ve yüz ifadeleri ile bunu belli eder. Üst düzey performans kişinin performans için beklediği durum olmalı, olmasını umduğu ya da dilediği değil. İçgüdülerine ve zamanlamasına güvenmeli.

3. Tamamen odaklanmış:
Kişinin geçmiş ya da gelecekle ilgilenmeksizin “şimdi ve burada” olması, ve o ana tamamen odaklanması gerekir. Oyuncakları ile oyun oynayan bir çocuk gibi, dışarıdan gelen hiçbir şey onu engellememeli.

4. Basit bir iş yapıyor gibi olmak (fazla zahmet harcamamak): En yüksek performansın ortaya koyulduğu zamanlar incelendiğinde, ortak noktalardan bir diğerinin kişinin çok da fazla çaba harcamadan, zahmetsizce dünyanın en kolay işini yapıyormuşçasına hareket etmesidir. Beceriyi ustalıkla ve incelikle zahmetsizce yapmak.

5. Otomatik: Sanki her şey oluveriyormuş gibi. düşünceler ya da duygular, yapılacaklara engel teşkil etmiyor. İstemli bir durum yokmuş, sporcu yönlendirmeden bedeni otomatik olarak hareketleri yapıyormuş gibi. Performans sırsında ne kadar az düşünürlerse o kadar çok bu durumun sağlanması mümkün olur.

6. Yaptığı işten keyif almak (eğlenmek):
Tıpkı çocukken oynanan oyunlardaki gibi saf ve masum bir zevk almak. Yaptığı spordan/performanstan aldığı tadı başka hiçbir şeyin yerine koyamaması önemli. Bu onun eğlenmesini, zevk almasını sağlar. Eğer kişi yaptığı işten keyif almıyorsa, performansın en üst düzeye ulaşması mümkün olamıyor.

7. Kontrollü: Durum ne olursa olsun kontrolde olduğunu hissedebilmek, düşündüğünün ve olmasını istediğinin gerçekleşeceği duygusunu taşımak. Özellikle duygular üzerinde sağlam bir kontrole sahip olunan durumlarda performans en üst düzeye çıkabiliyor.

Performans sanatçılarının, sporcuların ne istediğinin zihninde resmini oluşturması önemli, buna geçmiş başarıları düşünmek yardımcı olabilir. Ne için çabaladığının net bir şeması olması çok önemli. Performans psikolojisi alanı ve bu alanda çalışan psikologlar yukarıdaki özellikleri bilerek ve geliştirerek en üst düzey performansın tesadüfi değil, tutarlı biçimde ortaya çıkmasını sağlayabilirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.