20 Ara 2010

Spor Psikolojisi: Stres ve Performans

Yaşanan stres düzeyi performansı, özellikle sportif performansı ne kadar ve ne şekilde etkiler? Bu soru pek çok sporcunun ve antrenörün ajandasında sıklıkla belirir. Aynı soru pek çok araştırmanın da konusu olmuştur. Fark etsek de etmesek de, hissettiğimiz her duygu vücudumuzun her hücresine etki eder; olumsuz duygulanımların nedeni ise çoğu zaman yaşanan strestir. Stresin yaşattığı olumsuz etkilerle başa çıkabilmenin ilk adımı ise etkileri anlayabilmektir. Sporda, stresin sporcu üzerindeki zihinsel ve fiziksel etkileri nelerdir? 

Aşağıda yer alan stres ve performans ilişkisine dair en yaygın olarak inanılan mitler ve doğruları, özellikle sporcular ve antrenörler için, stres ve etkilerini anlamada önemli bir ilk adım olma özelliği taşımaktadır. 

Sporda stres önemli bir motivasyon kaynağıdır. 

Stresle ilgili en yaygın yanlış inanışlardan biridir. Motivasyonun kaynağı olarak neyi tanımladığımız çok önemli: stres ve uyaranı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Sporcunun kendine belirli bir tarih belirlemesi, hedefler koyması kişiyi motive eder ancak bunlar “uyaran” olma özelliği taşımaktadır. Stres kişinin kendini kaygılı, kızgın ya da üzgün hissetmesine neden olur; dolayısıyla becerilerini tam kapasite ile ortaya koymasını önleyerek performansının düşmesine neden olur. Stres ve baskı altında başarılı olan kişiler, stres nedeniyle değil, “strese rağmen” başarılı olmaktadırlar. 

Stres, sporcunun dikkatini genişletmesini sağlar. 

Yüksek düzeyde yaşanan stres aslında bunun tam da tersi bir etkiye neden olur: kişinin dikkat alanı daralır. Alanın daralmasının yanı sıra, sporcunun aynı zamanda dışsal odağını içşel odağa kaydırmasına da neden olur. Baskı ve stresin yüksek olduğu durumda iyi performans sergilenememesinin temel nedenlerinden biri dikkatte oluşan bu daralma ve değişimdir. 

Belirli miktarda stres, kişinin genel sağlığı için iyidir. 

Aslında bu mit, modern stres tanımını literatüre kazandıran Dr. Hans Selye tarafından ortaya atılmıştır. Selye, sex, spor gibi aktivitelerin stres hormonlarının salgılanmasını sağladığını bulmuş ve dolayısıyla belirli miktarda stresin insan sağlığı için iyi olduğu sonucuna varmıştır. Ancak bu tez ortaya atıldığından bugüne yapılmış olan onlarca araştırma, sağlık sorunlarının %75 ile %90’ında stresin de payı olduğunu göstermiştir. 

Sporda stres, sporcunun kritik durumlarda doğru kararlar vermesini sağlayacaktır. 

Net ve ayrıntılı düşünme, stres ve baskının yoğun olduğu durumlarda zorlaşmaktadır. Aslında farklı senaryoların canlandırıldığı antrenmanların da temelde karşıladığı ihtiyaç budur: belirsizlik ve beklenmeyenin yaşanmasını önleyerek, stresin oluşmasının önlenmesi. Böylelikle sporcuların stresli durumlarda nasıl davranacaklarının egzersizi önceden yapılmış olur. Aksi taktirde yaşanan stres inanışın aksine, karar verme ve harekete geçme becerisini geliştirmekte değil, ketlemektedir. 

Sonuç olarak, stres vücudunuzdaki her bir hücreyi etkileyecektir. Sportif performans söz konusu olduğunda, - aslında hemen her performans alanı için bunu söylemek mümkün – stres, performansı düşüren bir dizi tepki verilmesine neden olur. İstesek de istemesek de, stres yaşanması halinde otomatik olarak bir dizi tepki ortaya koyarız. Araba çarpmak üzereyse, ortaya çıkan bu tepkiler çok değerli olabilir ve hayat kurtarabilir, ancak belirli bir beceriyi ortaya koyuyor ve oyuna odaklanmaya çalışıyorsanız getireceği tek şey zarar olacaktır. Stresi ve sonuçlarını öğrenerek, süreci kontrolünüz altına alabilir ve performansınızın olumsuz etkilenmesini önleyebilirsiniz.  


Kaynaklar:
-Tutko, T., & Tosi, U. (1976). Sports psyching: Playing your best game all of the time. New York: Putnam Publishing.
-Andrew Bernstein - 8 Deadly Myths About Stress

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.